Adana’da yeni sokak hayvanı yasasına dernek tepkisi
Hayvan hakları dernekleri, Adana’daki belediyelerin yeni sokak hayvanı yasasını yanlış uyguladığını savunarak yaşam alanlarının eksikliği ve kapasite sorunlarına dikkat çekti.
Adana sokak hayvanı yasası tartışmaları büyüyor. Kentte faaliyet gösteren üç büyük hayvan hakları derneği, yeni yasanın uygulanış biçimine ve belediyelerin hazırlık eksikliklerine dikkat çekerek ortak bir açıklama yaptı.
Derneklerden ortak tepki: “Yasa kaosu büyütüyor”
KİHAYKO, DOHAYKO ve CANKOP temsilcileri, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenledikleri toplantıda, 7427 sayılı “5199 Sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un toplu köpek toplama uygulamalarını zorunlu hale getirdiğini belirtti. Dernek sözcüsü Nesrin Çıtırık, düzenlemeyi “katliam ve zulüm yasası” olarak nitelendirdi.
Çıtırık, Adana sokak hayvanı yasası kapsamında kısırlaştırma çalışmalarının geri planda kaldığını, üretim çiftliklerinin ise yeterince denetlenmediğini söyledi. Sokak köpeği nüfusunun büyük bölümünü, kırsal alanlara terk edilen yavruların oluşturduğunu ifade etti.
“Belediyeler baskı altında, uygulama kaos içinde”
Valilik talimatıyla ilçe belediyeleri, kendi yaşam alanları hazır olana kadar topladıkları köpekleri Adana Büyükşehir Belediyesi barınağına yönlendirmekle yükümlü tutuldu. Dernekler, bu sürecin barınak kapasitesini aştığını ve yönetilemez bir tablo oluşturduğunu aktardı.
Çıtırık, Sarıçam, Seyhan, Yüreğir ve Çukurova belediyelerinin hazırlıklarının yetersiz olduğunu, süreçte yavaş kaldıklarını belirtti.
“İlçeler sorumluluklarını yerine getirmiyor”
Hayvan hakları temsilcileri, Yüreğir Belediyesi’nin yaşam alanı için hiçbir adım atmadığını, Çukurova Belediyesi’nin zemin düzeltme çalışmalarını yarım bıraktığını, Seyhan Belediyesi’nin ise henüz somut ilerleme kaydetmediğini dile getirdi.
Toplantıda ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin henüz tamamlanmamış yaşam alanlarını “hazır” olarak duyurmasının da eleştirildiği belirtildi.
Sarıçam’daki proje için yangın uyarısı
Sarıçam Belediyesi’nin yeni yaşam alanını bir çam ormanının içinde konumlandırmasının riskli olduğunu belirten Çıtırık, özellikle yangın dönemlerinde bu alanlarda çalışma yapılmasının ciddi tehlikeler doğurabileceğini söyledi. Orman Bölge Müdürlüğü’ne yer tahsisinin yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulunuldu.
Yazar
