Cins hayvanlara ilgi neden artıyor?
Cins hayvanlara yönelik talep hızla yükseliyor. Veteriner Hekim İlknaz Yalçın, bu eğilimin sağlık ve hayvan hakları açısından ciddi riskler taşıdığını söylüyor.
Cins hayvanlara ilgi, son yıllarda belirgin şekilde artıyor. Veteriner Hekim İlknaz Yalçın, bu yükselişin sosyal medya etkisi, statü algısı ve hatalı ırk beklentileriyle bağlantılı olduğunu söylüyor. Yalçın, artan talebin sağlık ve hayvan hakları açısından ciddi sorunlara yol açtığını vurguluyor.
Sosyal medya popüler ırkları öne çıkarıyor
Cins hayvanlara ilgi, çoğunlukla sosyal medyada popülerleşen ırklara yöneliyor. Yalçın, insanların bu hayvanları bir birey olarak değil, bir “mülkiyet unsuru” ya da statü göstergesi olarak görmeye başladığını belirtiyor. Geçmişte Terrier ve Golden Retriever gibi ırklara yönelen ilginin, bugün daha çok Poodle gibi ırklara kaydığı ifade ediliyor.
Irk özellikleri hakkında yaygın yanlış kanılar
Bazı ırkların “hipoalerjenik” ya da “uyumlu” olduğu yönündeki söylemler, hayvan sahiplerinin yanlış beklentiler geliştirmesine yol açıyor. Yalçın, her hayvanın bireysel karaktere sahip olduğunu ve ırk etiketlerinin çoğu zaman gerçeği yansıtmadığını söylüyor.
Cins hayvan üretimi sağlık sorunlarını artırıyor
Yalçın, cins hayvan üretiminde sıkça rastlanan yakın akraba eşleştirmelerinin genetik çeşitliliği azalttığını belirtiyor. Bu durum, birçok ırkta kronik sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor.
• Fransız Bulldog gibi ırklar; solunum, kalp ve omurga problemleriyle sıkça karşı karşıya kalıyor.
• Scottish Fold kedilerinde görülen kıkırdak-gen mutasyonu, şiddetli ağrılara ve hareket kısıtlılığına yol açıyor.
Ticari üretim süreçlerinde hayvanların sağlıklı yaşam koşullarının çoğu zaman öncelik haline gelmediği ifade ediliyor.
Cins üretimi hayvan haklarıyla çelişiyor
Yalçın, cins üretim sisteminin hayvan hakları açısından ciddi bir problem olduğunu belirtiyor. Hayvanların birer “kâr aracı” haline getirilmesi, onların doğuştan gelen haklarının ihlal edilmesine neden oluyor. Sağlık sorunları, beklentilerin karşılanmaması ve bakım yükü nedeniyle terk edilme oranlarının arttığı aktarılıyor.
Mevcut yasaların genetik koruma ve sağlıklı üretim kriterlerinde yetersiz kaldığına dikkat çeken Yalçın, sahiplenmenin teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç
Cins hayvanlara yönelik talep artışı, hem etik hem de sağlık boyutlarıyla tartışma konusu olmaya devam ediyor. Uzmanlara göre, hayvanların birey olarak görülmesi ve sağlıklı yaşam haklarının korunması, hem hayvan refahı hem de toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
Yazar
